Merhaba,
Bugünkü konuğum, hem kokusuyla,
hem adıyla hem de şişe tasarımıyla buram buram aşk kokan Lancome Tresor In
Love…
Doğum tarihi 1990 olan Tresor,
kadınların aşkı, özgürlüğü ve kendilerini yeniden keşfettikleri bir dönemin
meyvesi olarak adlandırılıyor. Burun Sophia Grojsman tarafından yaratılan
parfüm, kozmetik tarihinde zamansız olmayı başaran ender kokulardan biri olarak
gösteriliyor.
Tresor In Love da, markanın 20.
yılı şerefine yaratılan, en az kokusu kadar kıymetli parfüm şişesi tasarımıyla
dikkat çekiyor. Tresor ailesinin ilk üyesinin kokusunu, annemin imza parfümü
olmasından biliyorum. Kullanmamama rağmen, aklıma kazınan ağır bir kokusu var.
Temelde yine bu esansları içeren Tresor In Love ise, bence çok daha romantik.
Koklandığı anda burna çarpan, Otto gülü, birkaç dakika sonra yerini şeftali ve
vanilyanın tatlı aroması, İris çiçeğinin kendine has tazeliğine bırakıyor. İşte
o an hiç bitmesin istiyorum! Dip notalarındaki amber, sandal ağacı ve misk ise,
hem Tresor’un hem benim ruhumu yansıtıyor.
Baharat ve oryantal kokularını
seven biri olarak bence bu parfüm, çok özel hissetmek istediğiniz bir günün her
anında kullanılabilecek notaları içeriyor. Hafif ama etkileyici…
Şişenin tasarımı kristalize
formuyla elması andırıyor. Bir Aslan kadını olarak şişesiyle de beni kendisine
hayran bırakıyor. Ve bir vurucu nokta daha, şişenin boyun kısmındaki gül
şeklindeki yüzük aşkı ve bağlılığı temsil ediyor.
Böylesine aşk dolu bir parfümü
kullanıp da, Paris’te geçen muhteşem bir aşk filminin başrol oyuncusu gibi hissetmemek
mümkün mü ki?
Aşk dolu günler…
Burçin Ünüvar
0 yorum
Konuyla ilgili düşüncelerin ve yorumun benim için önemli.