BEYAZ MADAM, THE GRAND TARABYA'DA... vol.2

The Grand Tarabya'da geçirdiğim muhteşem günün bir bölümünü (şu yazımda) anlatmıştım size. Yazdan kalma şu sonbahar günlerinde, gününüzü değerlendirebileceğiniz harika bir alternatif olan The Grand Tarabya, hiç sıkılmadan gününüzü geçirebileceğiniz bir mekan.

Öğle yemeği ve havuzbaşı keyfiyle geçirdiğimiz müthiş günü, günbatımında DİBA Bar'da içkilerimizi yudumlarken sonlandırdık. Havalar soğumadan, kara kış kapımızı çalmadan siz de bu keyfi tadın derim. 

Benim tercihim Raspberry Martini'ydi. Genel olarak değişik tatları ve orman meyvelerini çok sevdiğim için hiç düşünmeden bunu tercih ettim. Son zamanlarda tattığım en fresh ve hafif içkiydi. Tavsiye ederim.

Annemin tercihi de Apple Martini'ydi. Yeşil elmanın verdiği mayhoşluk martiniyle buluşunca ortaya tam yaz içkisi çıkmış. Sevgili Okay Bey'in tekrar ellerine sağlık demek isterim.

Muhteşem Martini'lerden sonra Mojito'larla devam etti lezzet serüvenimiz. Sunumları o kadar güzel ki, bozmaya kıyamıyor insan. Mojitoları da yine özel sunum ve özel kurutulmuş meyvelerle yaptılar. Meyveler şekerleme gibiydi, çok sevdim.

İçkilerin yanına getirdikleri ufak atıştırmalıklar (!) karnımızdan önce gözümüzü doyurdu :)

Tarabya gün batımında bir başka güzel oluyor. Denizin kenarına inci gibi sıralanmış tarihi konaklar, güneşin batmasıyla içlerine kapanıyorlar sanki. 

Bu güzel günün ardından bize de bol bol fotoğraf çektirmek ve kadehlerimizi mutluluğa kaldırmak kaldı :)

Ertesi sabah R.E.A.D. Cafe'de sevgilimle Pazar kahvaltısı da ayrı bir keyif oldu tabii. Ekmekleri bile el yapımı olan bu güzel mutfağın kahvaltısı da çok lezzetli ve güzeldi. 

The Grand Tarabya Oteli'nin yenilenmesi ve yaşatılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyor, bizi kusursuz ağırlayan tüm personele ve özellikle Yansı Hanım'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Sevgilerimle,

Burçin Ünüvar.