Koskoca bir yıl daha geride kaldı... Hatta 1 günü geçti bile.
O kadar huzurlu girdim ki 2011'e, geçen 365 günü değerlendirmek bile istemiyorum. Sonuçta nasıl geçirdiğimiz değil, nasıl tamamladığımız önemli değil mi :)
Çok huzurluyum ya, yeni yılı karşılamam da bu şekilde oldu. Sevgilimle neredeyse İstanbul turu attık (İstanbul'dan nefret ediyorum diyor, ama O da seviyor aslında), sakince bir şeyler içeriz diye girdiğimiz yerde çılgın bir kareoke partisiyle karşılaştık :)) Başrolde de "şu burnunu bana vere misin teyze, Titanic yapıcam" vardı :)) Saat 12'de hiçbir şey düşünmeden sadece sarıldım sevgilime. Çok güzel bir yıl olsun bizim için...
Sevgilime yeni yıla hangi ruh haliyle girilirse, genel anlamda öyle geçtiğine inandığımı anlattım, yeni yıla birkaç saat kala. Gerçekten de öyle. Bu kırmızı çamaşır gibi bir inanç değil, gerçekten öyle. (Bu arada şu anda yeni yıla girdiğimiz dakikada dilek dilemeyi unuttuğumu hatırladım. Saat 12'de gerçekten hiçbir şey düşünmemişim be :D ) Aralarda kötü geçen günleri saymazsak, 2009 ve 2010'da denedim ben bu söylediğimi.
Ve... 2011 için daha daha daha çok umutluyum!
Geçen zamanda kendimle tamamen barıştım, artık kendine daha çok güvenen bir kadınım. Zaten sevdiğim mesleğimi daha çok benimsedim, modaya merak saldım (ilerleyen satırlarda 2011'in müthiş modasından bahsedeceğim), bir reklam çekimine prodüksiyon aşamasında şahit oldum, güneşin doğuşuyla batışını aynı gün izleme fırsatı yakaladım (muhteşem bir duygu), Patara Kumsalı'nda yıldızlara elle tutulabilecek kadar yakın oldum, sevgilimle tanıştım, evlenme teklifi aldım, mesleki kariyerimde daha sağlam ilerleyebileceğim bir işe başladım, ihmal ettiklerimden af diledim, beni hak etmeyenleri defettim, bu arada Özge'm evlendi :), çok sevimli bir araba sahibi oldum...
Genel anlamda baktığımda iyi bir yıl geçirmişim ben. Umarım 2011 çok çok daha güzel olacak ve 2011 değerlendirmesini sayfalara satırlara sığdıramam umarım :)
2011 yılı modasına damgasını vuracak parçalara geçelim. Dantel ve Pili... Bu ikisi genel anlamda bütün koleksiyonları ele geçirecek. Hatta dantel detay olmaktan çıkıp bütün elbise ve etekleri kaplayacak. Ben de Zara'dan krem rengi bir dantel elbise edindim kendime. Yakındaki en özel günde giymek üzere (!) :)
Oje modasına Chanel yön veriyor artık biliyorsunuz. Black Pearl oje de bu modanın son rengi. Black Pearl yani Siyah İnci bugünden itibaren favorim olacağa benziyor. Hem üzerine farklı desenler yapmak da mümkün...
2011 modasının en sevdiklerimden biri de safran, tarçın, biber gibi baharatların renklerini taşıyan kıyafetler... Özellikle saç rengime çok uyumlu safran rengi bir parça hiç de fena olmaz.
Pili demişken, etek boylarının da uzadığını söylemiş miydim? "Midi" denen boya uzayan eteklere bir de pili eklenince geçmiş dönemlere yolculuk var gibi geldi bana. Bilmiyorum ne kadar sürer bu moda. Tedbirli olmak gerek...
2011'de yapmak istediğim o kadar çok şey var ki... İlk sırada da sevgilimle Abant'a gitmek var! Yakın vadede yapacağım şey de, Ayşe Kulin'in Hayat ve Hüzün isimleriyle ardarda yayınlanacak 2 kitabını edinmek. Kitapları tamamen Ayşe Kulin'in biyografisi oluşturuyor. Ve ben bu kadar başarılı bir yazarın "zehrini akıttığı" kitapları okumalıyım mutlaka! Bir deee Chanel'in de biyografisini içeren bir kitap çıkıyor yakında piyasaya. Kitaplarla ilgili önümüzdeki günlerde bilgi vereceğim yine.
Ben yeni yıldan çok umutluyum, çok iyi şeyler olacağına inanıyorum, siz de inanın ve geri çekilip gelişmeleri izleyin! Bana hak vereceksiniz ;)
Sevgilerimle...
B.A.
0 yorum
Konuyla ilgili düşüncelerin ve yorumun benim için önemli.